“Kanlı dışkı, karın ağrısı ve kilo kaybına dikkat”/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Yumurtalık rezervinin doğal olarak yaşla birlikte azaldığını belirten Op. Dr. Salar, ancak günümüzde genç yaşlardaki kadınlarda da bu azalmanın hızlandığını ve bunun kısırlık ve erken menopoz risklerini artırdığını vurguladı. Aile öyküsü, genetik yatkınlık ve çevresel faktörler gibi etmenler de bu durumu tetikliyor. Erken müdahale ve düzenli kontroller, bu sorunun yönetilmesinde önemli rol oynayabilir.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde yaklaşık 1-2 milyon yumurtaya sahipken, ergenlik döneminde bu sayı 300-400 bine düşer ve yaşla birlikte bu azalma devam eder. Eskiden 35 yaş civarlarında görülen yumurtalık rezervi azalması, artık 20’li yaşlarda bile gözlemlenebiliyor. Özellikle ailesinde erken menopoz öyküsü bulunan kadınların yıllık kontrollerini aksatmamaları çok önemlidir. Op. Dr. Salar, yumurtalık rezervindeki azalmayı gösteren en belirgin işaretlerden birinin adet düzenindeki değişiklikler olduğunu belirtti. Özellikle döngüsü 28-30 gün olan kadınlarda, bu sürenin 21 güne kadar düşmesi, araştırılması gereken bir durumdur.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Yumurtalık rezervindeki azalma genellikle sessiz bir şekilde ilerlerken, bazı erken uyarı sinyalleri de gözlemlenebilir. Bunlar arasında adet döngüsünün sıklaşması, ateş basmaları, duygusal dalgalanmalar ve yorgunluk bulunuyor. Ancak birçok kadın, bu şikayetleri günlük yaşamın koşuşturması içinde göz ardı edebiliyor. Bu yüzden kadınların vücutlarını iyi tanımaları ve bu tür belirtilere karşı uyanık olmaları gerekmektedir. Yumurtalık rezervinin azalması, doğrudan kısırlık anlamına gelmeyebilir ancak gebelik şansını ve sağlıklı embriyo oluşumunu olumsuz etkileyebilir. Yumurtaların sayısıyla birlikte kalitesinin de düşmesi nedeniyle, bebek sahibi olmak isteyen kadınların, zaman kaybetmeden yumurta dondurma gibi koruyucu yöntemleri değerlendirmeleri önemlidir.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Op. Dr. Zeki Salar, yumurtalık rezervi azalmış kadınlar için bazı tedavi seçeneklerinin mevcut olduğunu belirtti. Yumurtalık rezervinin azalması durumunda, yumurta dondurma, tüp bebek tedavisi, PRP ve kök hücre tedavileri gibi yöntemler önerilebilir. Ancak bu tedavilerin her bireyde etkili olmayabileceği ve kişiye özel bir planlama yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Kadınların özellikle 35 yaş öncesinde, anne olma planları varsa bir uzmana danışarak yumurtalık rezervini değerlendirmeleri çok önemlidir. Ayrıca, dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma, stresi yönetme ve kimyasallardan uzak durma gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları, doğurganlık üzerinde olumlu bir etki yapabilir.
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”